Roma'dan döndüğümden beri deli gibi pizza bianca yapmaya çalışıyorum.
sürekli hamur tutuyorum: yok %80 mi olsun, %90 mı; yada zeytinyağında mı açalım, un da mı; peki un normal un mu olsun yoksa mısır unu mu; irmiği denesem mi; unların protein oranları nedir; kül oranı da önemliymiş; Roma'dan getirdiğim unları labotuvara yollayalım da analiz ettirelim; hamura kaç kabarma lazım; hangi aşamada kaç saat beklesin; falan da filan.
50 bin deneme, 50 bin yanılma, 50 bin baygınlık... neyse sonunda birşeye benzemeye başladı. Roma'daki pizza bianca'nın aynısı tabii ki olmadı. ne de olsa buradaki un-su-maya-ortam farklı. sonuçta ona göre farklı oldu. pizza bianca olarak yemenin ve servis etmenin biraz daha yolu var.
ama aynı hamurla pizza al taglio -yani dilim pizza- denedik ve şahane oldu. bugün satış için ilk pizza al tagliomuzu yaptık. gerçi satıştan çok müşterilere tadım olacaktır, alıştırma turları gibi. eğer tutulursa, istediğiniz büyüklükte bir dilim kestireceksiniz, tartacağız ve kağıt arasında yiyerek uzaklaşabileceksiniz. her gün farklı çeşitler, hatta gün içinde bile çeşitler değişecek.
bugününkü patates, karamelize soğan, taze kekik ve teneke tulumu.