geçen gün bir müşterimiz quiche siparişi vermek istedi. ıspanaklı istemiyormuş, biz de karnabaharlı quiche yada pırasalı tart önerdik. pırasalıyı tercih etti. içine başka ne koyacaksınız diye sordu; ben de bakalım yaparken göreceğiz gibi gayet "profesyonel" bir cevap verdim.
pırasaları ince verev kestikten sonra tereyağında çevirdik. ama rengi dönmeden. pırasalar o kadar tatlı tatlıymış ki, hakikaten içine birşey koymamaya karar verdim. pırasa tadını maksimumda alabilelim diye. bir krema hazırladım; çiğ krema, yumurta, az limon kabuğu, az muskat, daha da az yenibahar, tuz, taze çekilmiş karabiber ile. ama esas yıkıcı nokta, içine bol miktarda toz gibi ince rendelenmiş Kars gravyeri koydum. önceden pişmiş tart hamurunun içine pırasaları, sonra da bu kremayı döktüm. 180 derecelik fırında pişti.
ama asıl, pırasa da arttı, krema da. eh ben de onları dibine kağıt koyup, yağladığım bir fırın kabında, şöyle iki parmak kalınlığında, pişirdim. o kadar iyi oldu ki, bugün Kantin'de mönüye koydum. ismine de pırasa tepsisi dedim. fırından çıkan pırasa tepsisinin üstüne de tekrar gravyer rendesi ekledim. şiir gibi. tabii eğer pırasa seviyorsanız.
Comments
You can follow this conversation by subscribing to the comment feed for this post.